Bir Gün, Bin Düşünce: 11 Kasım 2024
İlk iş olarak kendime güzel bir kahve yaptım. Sabah kahvesinin kokusu bile bana enerji verir; ama bu sabah, ihtiyaç duyulan enerji biraz daha fazlaydı çünkü TÜBİTAK projesinin ilk günü derslerine katılacaktım. Kahvemi yudumlarken bu yeni başlangıcın açıkcası biraz heyecanını hissettim. Yeni deneyimler her zaman biraz endişe verir ama aynı zamanda kapsamlı merak ve öğrenme isteğini de arttırır.
Kahvemi bitirdikten sonra hızlı bir şekilde hazırlanıp derslere girmek için yola çıktım. Projenin ilk anlatılanları ve içerikleri oldukça etkileyiciydi. Kendimi bu sürecin bir parçası olarak görmem, gurur verici bir his. Öğrendiğim yeni bilgiler, merakı daha da körüklüyor ve bu heyecan bana güç veriyor.
Öğleden sonra pazara uğradım. Pazardaki renkli sebzeler, taze meyveler ve insanların enerjisi bana her zaman ilginç gelir. Alışveriş yaparken bileğimde ve dirseğimdeki ağrı yeniden kendini hissettirdi. Son zamanlarda çok rahatsız edici oldu ve doktora gittim. Dr Ahmet Bey bilek ve dirsekteki ağrının olası bir zorlanmadan yada klavye-mouse kullanımının artışından kaynaklanabileceğini söyledi ve bazı önerilerde bulundu. Biraz rahatladım; zira sağlık her şeyin başında geliyor.
Hastane dönüşünde, arabamın yakıtının azaldığını fark ettim. Bir benzin istasyonuna uğrayarak yakıt aldım. Yakıt fiyatlarında ki dalgalanmalara yetişmek ise başlı başına bir meziyet. Acaba arabayı satıp güzel bir yürüyüş ayakkabısı mı alsak?Hem sağlıklı yaşam, hem tasarruf...Tek taşla iki kuş...Üstelik bu gidişle yakıt istasyonlarında VIP üyelik kartları ve lüks kategorisinde "altın pompa" hizmeti verilmeye başlarsa hiç şaşırmayın. Ama olsun, yürürken en azından cebimiz daha hafif olacak.
Akşam yemeğinde kardeşim bana geldi. Sofra, onun gelmesiyle daha da şenlendi. Uzun zamandır bu kadar çok gülüp sohbet etmemiştik. Aileyle ilgili değerler hiçbir şeyle ölçülemez; bu sayede vakit geçirmek bana hem huzur hem de mutluluk verdi. Eski anıları hatırlayıp bugünden konuşurken, hayatın güzelliklerini bir kez daha fark ettik.
Günün sonuna baktığımda "Bugün ne kadar dolu geçti?" acaba diye düşündüm. Bugün hem hareketli hem de anlamlıydı. Yoğun derslerin arasında pazarın renkleri, ağrıların arasında programlarla kahkahalar, kahvenin huzuru ve günün anlamı... Bazen her şeyin bir tıslama durumu vardır ve bugün o dengeyi başarabildim. Yarın neler getireceğini, bilemem; Ancak bu gün dolu doluydu, bundan eminim.
Şimdi biraz dinlenme zamanı… Yarın yeni bir yolculuk daha olabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder